| Turco | Inglés | |||
|---|---|---|---|---|
| Trade/Economic | ||||
| Trade/Economic | fiyat istikrarı | price stability n. | ||
|
Allow me to mention a few examples, for instance concerning the matter of price stability. Örneğin fiyat istikrarı konusunda birkaç örnekten bahsetmeme izin verin. More Sentences |
||||
| Trade/Economic | fiyat istikrarı | price stability n. | ||
|
We are not satisfied with such an outcome, which is not in line with price stability. Fiyat istikrarı ile uyumlu olmayan böyle bir sonuçtan memnun değiliz. More Sentences |
||||
| Politics | ||||
| Politics | fiyat istikrarı | price stability n. | ||
|
In order to maintain price stability, it is crucial that wage moderation prevails also in the future. Fiyat istikrarının sürdürülebilmesi için ücretlerin gelecekte de ılımlı seyretmesi büyük önem taşımaktadır. More Sentences |
||||
| Politics | fiyat istikrarı | price stability n. | ||
|
Price stability is the task, cause and objective of the European Central Bank's policy. Fiyat istikrarı Avrupa Merkez Bankası'nın politikasının görevi, nedeni ve hedefidir. More Sentences |
||||
| Trade/Economic | ||||
| Trade/Economic | fiyat istikrarı | price maintenance n. | ||
| Trade/Economic | fiyat istikrarı | price stabilization n. | ||
| Turco | Inglés | |
|---|---|---|
| Trade/Economic | ||
| Trade/Economic | hükümetin fiyat istikrarı sağlamak için döviz piyasasında yaptığı düzenleme alım ve satımları | intervention n. |
| Trade/Economic | ücret ve fiyat düzeyinin istikrarı | stability of wage and price levels n. |
| Trade/Economic | karın az olduğu yıllarda ihtiyatlardan temettü dağıtarak fiyat istikrarı sağlamak | dividend equalization v. |
